Yeni bir bilimsel araştırma, golf sahalarına yakın ikamet etmenin Parkinson hastalığı riskini artırabileceğine dair endişe verici bir bulguyu gündeme taşıdı. Araştırmacılar, bu durumun temel nedeninin, sahaların bakımında kullanılan pestisitlere (zirai ilaçlar) maruz kalmak olabileceğini öne sürüyor. Bu makalede, bu önemli araştırmanın detaylarını, bulgularını ve uzman görüşlerini inceleyeceğiz.
Son yıllarda yapılan çalışmalar, çevresel faktörlerin Parkinson gibi nörodejeneratif hastalıklar üzerindeki etkisine giderek daha fazla odaklanıyor. Bu çalışmalardan en dikkat çekicilerinden biri de, yaşam tarzı ve çevresel maruziyetler arasındaki ilişkiyi inceleyen ve golf sahaları ile Parkinson riski arasında bir bağlantı kuran araştırma oldu.
Araştırmanın Çarpıcı Bulguları
Mayıs 2025’te saygın bilim dergisi JAMA Network Open‘da yayımlanan ve Dr. Brittany Krzyzanowski liderliğindeki bir ekip tarafından yürütülen çalışma, golf sahalarına yakın yaşayan bireylerin Parkinson hastalığına yakalanma olasılığının daha yüksek olabileceğini ortaya koydu. Araştırmanın temel bulguları şu şekilde özetlenebilir:
- Yakın Mesafe Riski Artırıyor: Çalışmaya göre, bir golf sahasının 1.6 kilometre (1 mil) yakınında yaşayanların, 10 kilometre veya daha uzakta yaşayanlara kıyasla Parkinson hastalığına yakalanma riski %126 daha yüksek bulundu.
- Mesafe Uzadıkça Risk Azalıyor: Araştırmacılar, golf sahasından uzaklaştıkça riskin azaldığını da gözlemledi. Belirli bir mesafeden sonra, sahadan uzaklaşılan her 1.6 kilometrelik artışın, Parkinson riskini yaklaşık %9 oranında düşürdüğü kaydedildi.
- Su Kaynakları Kritik Bir Faktör: Çalışmanın bir diğer önemli bulgusu ise içme suyu kaynaklarının golf sahalarına yakınlığı ile ilgili. Su kaynağını bir golf sahasıyla paylaşan bölgelerde yaşayan kişilerin Parkinson’a yakalanma riskinin, paylaşmayanlara göre yaklaşık iki kat daha fazla olduğu tespit edildi.
Potansiyel Suçlu: Pestisitler
Peki, golf sahalarına yakın yaşamak neden böyle bir riski beraberinde getiriyor? Araştırmacıların en güçlü hipotezi, golf sahalarının yeşil ve bakımlı görünmesini sağlamak için yoğun olarak kullanılan pestisitler.
Çimlerin sağlığını korumak ve yabani otları engellemek amacıyla kullanılan bu kimyasalların, hem hava yoluyla hem de yeraltı sularına karışarak çevreye yayılabileceği belirtiliyor. Özellikle klorpirifos (chlorpyrifos) ve maneb gibi bazı pestisitlerin nörotoksik (sinir sistemine zararlı) etkileri olduğu biliniyor. UCLA Fielding Halk Sağlığı Okulu’ndan Dr. Beate Ritz gibi alanında öncü araştırmacılar, uzun yıllardır pestisit maruziyetinin Parkinson hastalığı riskini artırdığına dair kanıtlar sunmaktadır. Bu yeni çalışma da, bu kanıtları destekler nitelikte.
Uzmanlar Ne Diyor? Bu Bir Neden-Sonuç İlişkisi mi?
Bu araştırmanın bulguları endişe verici olsa da, uzmanlar sonuçları yorumlarken dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Unutulmaması gereken en önemli nokta, bu çalışmanın bir korelasyon (ilişki) ortaya koyduğudur; yani bir neden-sonuç (causation) ilişkisi kanıtlamadığıdır. Başka bir deyişle, golf sahasına yakın yaşamanın doğrudan Parkinson’a neden olduğunu söylemek için henüz erken.
Uzmanların dikkat çektiği bazı önemli noktalar şunlardır:
- Uzun Gelişim Süreci: Parkinson hastalığı, semptomlar ortaya çıkmadan 10-15 yıl önce beyinde başlayabilen bir süreçtir. Bu nedenle, çalışmadaki hastaların hastalığa yakalanmadan önce nerede ve ne kadar süre yaşadıkları gibi faktörlerin tam olarak hesaba katılması zordur.
- Diğer Çevresel Faktörler: Kentsel alanlardaki hava kirliliği gibi diğer çevresel faktörler de riski etkileyebilir ve bu tür değişkenlerin etkisini tamamen dışlamak güçtür.
- Su Analizi Eksikliği: Çalışmada, içme sularındaki pestisit seviyeleri doğrudan ölçülmemiştir. Bu da, su kaynakları ile ilgili bulguların bir varsayıma dayandığını göstermektedir.
Bununla birlikte, Parkinson Vakfı gibi kuruluşlardan uzmanlar, çalışmanın pestisitlerin potansiyel tehlikelerine dikkat çekmesi ve bu konuda daha proaktif önlemler alınması gerektiğini göstermesi açısından “çarpıcı” ve önemli olduğunu belirtiyor.
Ne Yapmalı?
Araştırmanın yazarları, insanların sırf bu bulgular nedeniyle evlerini taşımaları için bir neden olmadığını belirtiyor. Ancak, pestisit maruziyetini en aza indirmek için bazı adımlar atılabilir:
- Filtre Kullanımı: Özellikle riskli bölgelerde yaşayanlar için karbon su filtreleri veya ters osmoz sistemleri kullanmak, sudaki olası kimyasalları arındırmaya yardımcı olabilir.
- Bilgi Edinme: Yakınınızdaki golf sahasının hangi gün ve saatlerde ilaçlama yaptığını öğrenerek, bu zamanlarda pencereleri kapalı tutmak ve dışarıda vakit geçirmemek bir önlem olabilir.
Sonuç olarak, golf sahalarına yakın yaşamanın Parkinson riskini artırabileceğini öne süren bu çalışma, pestisitlerin insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkileri konusunda önemli bir uyarı niteliğindedir. Kesin bir neden-sonuç ilişkisi kurmak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulsa da, bulgular hem bireylerin hem de yetkililerin pestisit kullanımı ve çevresel sağlık konularında daha bilinçli ve tedbirli olmaları gerektiğini güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.
Yararlanılan Kaynaklar: JAMA Network Open / apdaparkinson.org